Online Ziyaretçi

   
  Dünya arzuları ile gelip geçer; oysa Tanrı’nın isteğini yapan sonsuza dek kalır.(Kiprianus 200-258)
  Fal ve Falcılık
 


Sevgili okuyucu bu bölümde sizlerle toplumumuzda çok önemli bir yer tutan, çoğu kişi için günlük hayatın bir parçası haline gelen falcılık ve fal bakma konusunu inceleyeceğiz.

Günlük hayatta fal bakmak çoğu kişi için bir eğlence gibi görülmektedir. Bir araya geldiklerinde ya da bir eğlence düşündüklerinde birisi kahve yaptığı zaman neredeyse fal bakmak günlük hayatta bir eğlence noktasına gelmiştir. Çoğu kişi bunu yaparken bunun arkasındaki güçlerin ne olduğunu bilmeden bunu yapmaktadırlar.

Çok ilginçtir ki fal bakmak iyi niyetle hobi olsun diye başlıyor ya da ortamı eğlendirmek ve güzelleştirmek amacıyla başlıyor. Buna rağmen bunlarında tehlikesi var mıdır? Bunun üzerinde durmak gerek. Bakıyorsunuz masada bir iskambil var alıyor açmaya başlıyorlar. Hemen hemen okuyanından okumayanına üniversitelisine kadar herkesin bir eğlencesi gibidir fal.

Falcılıkta bir risk var mıdır? Tanrının kendisi falı neden yasaklamakta? Tanrı Yasanın Tekrarında öyle bir ibare kullanıyor ki falcılıkla çocuğunu ateşte kurban etmeyi aynı kefeye koymakta.

Falcılık çok masumhane gözükebilir. Falcılık olaylarında geleceği bilmek diye bir şey yoktur. Bazı insanlar diyorlar ki ben fal baktırdığımda hep söylenenler doğru çıkıyor sana misafir gelecek, şu zaman şöyle bir haber alacaksın diyorlar ve hep doğru çıkmakta diyorlar. Bunun sebebi cinlerdir. Yani falcılıkta cinlerin rolü vardır. Cinler geleceği bilemezler. Sadece olmuş olan olayları biliyorlar. İşte fal bu sebeple masumhaneymiş gibi gözüküyor. Cinler aslında bazı olayları gösteriyor insanlara ama gelecekle ilgili olayları değil. Cin olmuş olayları insana göstererek olacak olayları gösteriyormuş gibi bir izlenim veriyor insana. İlerleyen kısımlarda büyü, muska, ruh çağırma, medyumluk gibi konulara değineceğiz.

Tanrıyla ve Şeytanla hareket eden varlıklar vardır. Tanrıyla hareket eden melekler var, bunun dışında Şeytan ve Şeytanla hareket eden cinler vardır. Biz Hristiyanların Kutsal Kitaptan öğrendiğine göre Tanrıyla hareket edenler iyiler, Şeytanla hareket edenler ise kötülerdir. Cinlerin iyisi ve kötüsü olmaz. Ruhsal olarak insanların yapamadığı bazı şeyleri yapabilirler. Şeytanın amacı çalmak, ve yok etmektir. Bu görevide cinlerle ve hükümranlığı altındaki işçilerle paylaşmıştır. Bütün hedefleri insanları Tanrıdan uzaklaştırıp kendi kaderleri olan sonsuz ölüme insanları çekip götürmektir. Şeytanın tek istediği kötülük, insanları Tanrıdan ayırmak, kendi karanlık dünyalarına egemenliklerine çekmektir. Şeytanın derdi şu an var gücüyle olabildiğince yandaşlarıyla kendi egemenliklerine insanları çekmektir. Fal, büyü, muska bunlar bu amaç için kullandıkları yollardan bazılarıdır. Fal, büyü, muska Şeytanın insanlarla kurduğu en güçlü iletişim aracıdır. İblis ve cinleri, şimdi Tanrı’yı izleyip O’na tapan bütün insanları yok etmeyi ve onları aldatmayı istemektedir (1 Petrus 5:8; 2 Korintliler 11:14-15). Cinler kötü ruhlar (Matta 10:1), temiz olmayan ruhlar (Markos 1:27) ve İblis’in melekleri (Vahiy 12:9) olarak tanımlanır. İblis ve cinleri dünyayı kandırır (2 Korintliler 4:4), Hristiyanlar’a saldırır (2 Korintliler 12:7; 1 Petrus 5:8) ve kutsal meleklerle savaşır (Vahiy 12:4-9). Cinler ruhsal varlıklardır ama fiziksel biçimlerde görünebilirler (2 Korintliler 11:14-15). Cinler/düşmüş melekler Tanrı’nın düşmanlarıdır ama onlar yenik düşmanlardır. “Sizde olan, dünyadakinden üstündür” (1 Yuhanna 4:4).

 

 

Ülkemizde bu Şeytanın işi olan kirli işler çok rağbet görmektedir. Ülkemizde pek çok insan ya fala baktırmış, büyü yaptırmış, muska yaptırmıştır. Şeytan insanları fal ve büyü aracılığıyla kontrol altında tutmak istemektedir. İnsanlarla yandaşlarıyla beraber konuşmaya iletişim kurmaya çalışıyor. Egemenliğini insanlara yaymaya çalışıyor. Aklımıza bazen şöyle sorular gelmekte. İnsanlar buna neden bu kadar rağbet gösteriyor? İnsanlar kendilerini nasıl bu kadar kolay bir şekilde Şeytanın işlerine alet etmektedir. Falcılık merakı insanların buna olan ilgisinden ve bu işin ciddiyetinin bilinmemesinden, insanlara durumun tehlikesinin anlatılmaması etkilidir bana göre.

Tanrının kendisine göre ruh çağıranlar, falcılık yapanlar, büyücüler, medyumlar ve bunlara danışıp yardım isteyen insanlar Şeytana tapan kimselerdir. Eğer hiçbir sorun yaşamadan bu olaylara itimat ediyorsanız bilin ki Şeytanın egemenliğindesiniz. Fal, büyü, muska ve buna benzer daha bir sürü şey Şeytana tapmaktır. Bu kirli işlere yönelmeyi Tanrı yasaklamıştır. Bu işleri yapanda da, onlara danışanlarıda gözünde kirli saymaktadır. Fal, muska, büyü hakkında Tanrının buyruklarına kulak vermeliyiz. Bu gibi şeylere ilgi dahi duymamalıyız. Çünkü bunlar Şeytanın insanla kurduğu bir iletişim aracıdır. Şeytan İsa Mesihi bile yoldan saptırmaya çalıştı. Bana taparsan ihtiyaçlarını karşılayacağım diyerek onu yoldan çıkarmaya çalıştı. Âmâ İsa Mesih Şeytana boyun eğmedi ona kulak asmadı ve sonra Şeytan onu bırakıp gitmiştir.

İblis, kutsal bir melek olarak yaratılmıştı. Yeşaya 14:12 İblis’e büyük bir olasılıkla düşüşünden önceki ismi olan Lusifer ismini verir. Hezekiel 28:12-14 İblis’i bir Keruv; belli ki yaratılmış en yüksek melek olarak yaratıldığını tanımlar. Güzelliği ve konumundan ötürü kibirlenip Tanrı’nınkinin üstünde olan bir tahta oturmayı istediğine karar vermişti (Yeşaya 14:13-14; Hezekiel 28:15; 1 Timoteos3:6). İblis’in kibri düşüşüne neden olmuştu. Yeşaya 14:12-15’de birçok “yapacağım, edeceğim” türünden birçok söz söylemesine dikkat edin. Tanrı, günahından ötürü İblis’i cennetten atmıştı.İblis cennetten atıldığı halde hâlâ tahtını Tanrı’nınkinin üzerine yükseltmeye çalışmaktadır. Dünyanın tapınmasını kazanmayı ümit ederek Tanrı’nın yaptığı her şeyin sahtesini yapmakta ve Tanrı’nın egemenliğine muhalefeti teşvik etmektedir. Her sahte tarikat ve dünya dininin ardındaki nihai kaynak İblis’tir. İblis, Tanrı’ya ve O’nu izleyenlere karşı çıkmak için elinden gelen her şeyi yapacaktır. Ancak İblis’in geleceği mühürlenmiştir: onu sonsuzluk boyunca ateş gölü beklemektedir (Vahiy 20:10).

Sevgili okuyucular kendinizi faldan uzak tutun. Günlük hayatta kullanılan bir söz vardır. Fala inanma, falsızda yaşama derler. Âmâ siz sevgili okuyucu fala inanmayın falsızda yaşayın. Kendinizi Şeytanın egemenliğine sokmayın. Kendinizi, ailenizi, sevdiklerinizi temiz tutun.

Gerçekten toplumun büyük bir bölümü bu işlere eğilmiştir. Kimisi bilerek kimisi eğlence amacıyla, kimiside gerçekten inanarak fal baktırmakta, muska yazdırmakta. Fal konusunu çok iyi anlamamız lazım. Büyü, muska, ruh çağırma, medyumluk gibi konulara da ileride değineceğiz. Âmâ ilk önce insanlarımızın bu kirli işlerin arkasında Şeytanın parmağının olduğunu bilmesi ve anlaması lazım. İnsanlarımızın bunun Şeytani bir iş olduğundan şüphe duymaması lazım. Nasıl Tanrıya iman eden insanlar olarak ona ibadet ediyorsak, kilisede belli zamanlar toplanıp dua ediyorsak, belli günleri kutlayıp dua ediyorsak, fal ve bu tür kirli işlere danışmakta Şeytana ibadet etmek onu yüceltmektir. Fal bakan, büyü yapan, muska yapan kimseler Şeytanla işbirliği yapıyor ve ona tapıyorlar. Çünkü fal ve bu tür olaylar Şeytanın egemenliği altındaki işlerdir. Tanrının egemenliğindeki uygulamalara baktığımız zaman ise bu öğretilerin yasaklandığını görmekteyiz. Nasıl Tanrının egemenliğine ait tavır ve davranışlar varsa, aynı şekilde Şeytanın karanlık dünyasına ait tavır ve davranışlar vardır. Fal, muska, büyü, medyumluk, ruh çağırma ve daha pek çok şey bu uygulamaların bazı parçalarıdır. Şeytan bunlara başvurarak insanların kontrol altında tutmak istiyor. İlk günden itibaren cennetten atıldığından beri insanı Tanrı yolundan uzak tutmaya çalışıyor. Tanrı Şeytanı yarattığında baş melekti, gurura kapıldı Tanrıya itaat etmek istemedi. Tanrı gibi olmak istedi. Tanrıya isyan etti. İnsanları Tanrıdan uzaklaştırmaya çalışırken bunu tek başına yapmıyor kendi komutasında kendisiyle beraber Tanrıya isyan eden cinlerle birlikte bunu yapıyor.

Yani tekrar edersek geleceği, gaybı sadece Tanrı bilir. Şeytan fal aracılığıyla bizlere geleceği gösteremez. Fal ve bu gibi uygulamalarla bizlere geleceği kimse gösteremez. Geleceği sadece Tanrı bilir. Ayrıca siz sevgili okuyucu evinizde eğlence amaçlıda olsa fal ve benzeri uygulamalara izin verirseniz o cinler sizin evinizin etrafında bulunmaktadırlar. Oraya musallat olurlar. İnsanların fal bakması cinlerin çok hoşuna gitmektedir. Orada bulunan cinler görevleri yerine geldiği için çok mutlu olmaktadırlar. Âmâ biz bunun farkında değiliz çünkü onu göremediğimiz ve sezemediğimiz için biz orada fal bakarken eğleniyoruz ama cinleri, ve Şeytanı mutlu ediyoruz. Hayatımızda fal ve bu gibi karanlık işler asla olmamalı. Biz insanlar fal gibi işleri yaparak bakarak, baktırarak kendimize ruhsal anlamda sıkıntı veriyoruz. Fala bakmaya başladığımız an cinler hemen o bölgeye gelirler. Cinler Şeytana tapan varlıklar olduğundan insana ruhsal anlamda bir sıkıntı verirler. Mesela o an başımız ağrır, üstümüzde garip bir şey hissederiz. Evinizde fal ve falcılık ile ilgili ne varsa kaldırın hemen, evinizde bunlara baktırmayın izin vermeyin. Özellikle tarot kartları varsa hemen atın. Tarot falı ve kartları özellikle çok güçlüdür, tarot cini çok güçlüdür. İskambil kağıdı, Tarot kağıdı ve daha aklınıza gelen, evinizde bulunan ne varsa hepsini atınız. Fal, büyü gibi işler, uğraşlar her ne amaçla yapılırsa yapılsın gerek eğlence, gerek inanarak bunlar Şeytanın işidir. Bunu yapanda baktıranda Tanrının gözünde aynı kefededir. Bu işten ekonomik çıkar bile elde edenler var. Hatta bazı kafe gibi yerlerde kahve içene fal bedava diye yazılar asıldığını görürüz. Burdan çıkar elde ediyorlar. insanlar gelecek merakı yüzünden fal gibi yöntemlere başvuruyorlar. İnsanların fal gibi uygulamalara başvurmasının sebebi geleceği merak etmesidir. Eğer geleceğimizi çok merak ediyorsak neden Tanrıya danışmıyorsunuz? Cine danışacağınız yerde Tanrının kendisine sormak istemiyorsunuz?

Fal ve bu gibi uygulamalar Tanrının gazabını öfkesini üzerimize çekiyor. Fala, falcılara, medyumlara, muskacılara bakmayın. Tanrıya ve onun kutsal sözü Kutsal Kitaba (Tevrat,Zebur,İncil) bakın. Gelecek kaygısı yüzünden fala baktırmanızın geleceğinizle bir ilgilisi yok. Kimse  fal bakarak geleceği bilemez. Falcılıkla uğraşan insanlar Tanrının gözünden ruhsal olarak ölmüş kimselerdir. Fal ve buna benzer uygulamaları yapan insanlara hiçbir ödül yoktur. Yeri cehennemde Şeytanın yanıdır.

Fal bakmak sorun değil, fal bakan kadar fal baktıranda Rabbin gözünden aynıdır bunu tekrar belirtmekte fayda var. Hatta  kimi fal baktıran insanlar fal bakan kişilere, büyü yapanlara, muska yapan şarlatanlara tonla para dökmektedirler. Fal baktıranlarda, fal bakanlar gibi kendilerini Şeytani güçlerin etkisine bırakıyorlar.

 
28.10.2012  Tarihinde eklenmiştir.

 
 
  Bugün 13 ziyaretçi (22 klik) kişi burdaydı! isadahuzur.tr.gg  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol