Dünya arzuları ile gelip geçer; oysa Tanrı’nın isteğini yapan sonsuza dek kalır.(Kiprianus 200-258)

LEONARDO DA VINCI´nin RAB`BIN son AKSAM YEMEGI resmini cizerken ISA MESIH´in yüzünü cizmeden önce DUA ve Düsünceyle kwendini hazirladigi söylenir. Buna karsin düsüncelerini dis´a vurmak icin FIRCASINI yukari kaldirdiginda eli titremisti. TANRI`nin kisiligini göstermek icin gelen ve Kendi kisiligiyle yapmaya geldigi isi Tanrisal etkinlikle basaran Tanri Oglu´nun kusursuzlugunu ve acilarini disa vuracak her türlü caba icin ancak böylesine bir tutum ve tepki dogrudur. Bu yazilar teolojik bir tez olarak degil, Tanribilim konusunda fazla bilgi sahibi olmayan okur ya da kisilerin anlayabilecegi bir bicimde, Mesih´in kisiligi ve isi hakkindaki büyük gercekleri ele alan bir esin yazilari olarak yazilacaktir. Calisma guruplari tarafindan kullanilabilecegi amaciyla Kutsal Kitap´tan epey ayet eklenecektir. Bize mesih´le ilgili seyleri bildirmekten büyük bir zevk alan KUTSAL RUH´un, bu yaziyi okuyanlara MESIH´in yüceligini göstermesi icin dua edelim.

M E S I H´I N KI S I L I G I...........!

"Bu adam kimdir?" sorusu MESIH´in yeryüzündeki hizmeti boyunca SIK SIK sorulmustur. Bilge ve etkileyici sözleriyle essiz davranislari bir aciklama gerektiriyordu. Bugün ayni soru hälä sorulmaktadir ve bu sorunun sorulmasinin iyi bir nedeni vardir. Cünkü bu sorunun yaniti (Isa´nin kimligi) MESIH inancinin temelidir. O´nun hayret verici hizmetini gercekten anlamak icin essiz Kisiligini cok iyi anlamak gerekmektedir.

Mesih, Tanri´nin bedende görünüsümüdür, degilmidir? Bu yazida , O´nun Tanri ve insan olduguna hem de bu iki ögeyi (elemani) bir tek Kisilikte topladigina INCIL`in sürekli ve kesin bir sekilde taniklik ettigi savunulmaktadir.

Cogu hatalar, MESIH´in Kisiligi hakkindaki eksik bilgilerden kaynaklanmaktadir. Bu eksik bilgiler de insanlarin O´nun yaptigi is hakkinda yetersiz veya hatali düsüncelere sahip olmalarina yol acmaktadir. Bu yazinin amaci KUTSAL KIAP´in MESIH´in Kisiligi hakkinda neler söyledigini gözler önüne serip ISA´nin yaptiklarini ele alarak yorumlayacaktir.

B Ö L Ü M 1

MESIH´IN AHLÄKSAL KUSURSUZLUGU

Ölümünden sonra yayinlanan bir mektupta Sair Robert Browning, bazi dahilerin MESIH INANCI`yla ilgili sözlerinin bir kismini aktarmistir. Bu Dahi´lerden biri de Charles Lamb´dir. Birkac arkadasiyla beraber neseli bir sekilde gelmis gecmis büyük adamlardan bazilari dirilip birdenbire karsilarina ciksaydi ne yapacaklarini konusacaklardi. Ortaya atilacak son soru, "Peki ya MESIH simdi bu odaya girseydi?" olacakti. Charles Lamb hemen tavrini degistirerek ve heyecanlandigi zamanlardaki gibi kekeleyerek "Eger Shakespeare odaya girerse hepimizin ayaga kalkmasi gerekir, eger MESIH gelirse hepimizin diz cökmesi läzimdir" dedi. O MESIH´in ahläksal görkemini iste böyle algilamisti.

Bir Brahman bilgini de ayni sekilde düsünüyordu. MESIH Inancinin kendi halki arasinda cok fazla yayilmasindan rahatsiz oldugundan ötürü bunu ebgellemek icin elinden gelen herseyi yapmaya karar vermisti. Plan´i, MESIH´in zayifliklarini ve kusurlarini vurgulayan bir brosür hazirlayip onu her yerde dagitarak ISA`ya iman etmenin ne kadar akilsizca bir sey oldugunu ortaya koymakti.

Onbir yil boyunca gayretle, INCIL`i inceleyip MESIH´in karakteri ve ögretilerinde tutarsizlik aradi. Sonucta böyle bir sey bulamamakla kalmadi ve kötülemege calistigi MESIH´in iddia ettigi Kisi, yani Tanri Oglu olduguna kendisi de ikna oldu ve cesur bir sekilde imanini insanlara bildirmeye basladi.

Müjdeleri dikkatle okuyan biri MESIH´in ahlaksal kusursuzlugundan derin bir sekilde etkilenir. Müjdelerde, yasaminin her döneminde ve her durumunda kusursuzluk sergileyen bir Adam´in , yani gercek bir insan´in portresi sunulur. Daha da olaganüstü olan sey: Kendisini dünyadan soyutlamak icin iyi korunmus bir manastira kapatmak yerine kendi döneminin kusurlu insanlariyla serbestce kaynasmasiydi. Siradan insanlarin yasamlariyla o denli ilgilenmesi muhafazakär FERISILER´in agir elestirilerine hedef olmustu.

Diger bir anlamda; öylesine siradandi ki, ISA`nin zamaninda yasayan insanlarin cogu O´nu "marangozun oglu" tanimlamasiyla kücümsenen bir Nasirali olarak görüyorlardi. Günah ve kendi isteklerini yapma arzusuyla kör olmus gözleriyle O´nu arzulamak icin Kendisinde hicbir güzellik görmediler (Tevrat, Isaya 53:2). Gözleri, sevgi ve imanla aydinlananlar disindakiler O´nun ahläksal üstünlügü ve Tanri´sal yüceligini fark etmediler. Yüzeysel insanlardan olusan kalabaliklar Isa´nin ihtisam ve gösteri namina bir sey segilemeyisine aldanmisti